- elek, kalbur
- щыбзэ/кхъузанэ
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
kalbur — is., Ar. ġirbāl Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek Birleşik Sözler kalburabastı kalbur kemiği kalburüstü mısır kalburu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalbur gibi kalbura çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalbur — bağırsaktan boşluklu örgü şeklinde kasnak geçirilerek yapılmış elek … Beypazari ağzindan sözcükler
andıg — elek, kalbur gibi şeylerln kasnağı I, 118 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gırbâl — (A.) [ لﺎﺑﺮﻏ ] elek, kalbur … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
GIRBAL — (C.: Garâbil) İri delikleri olan elek, kalbur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİNSEF — (C: Menâsif) Elek. Kalbur. Külünk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
PERVİZEN — f. Elek, kalbur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eskü — kalbur, elek, I, 129 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
irinti — is., hlk. 1) Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler 2) Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri saman … Çağatay Osmanlı Sözlük
HASASET — İhtiyaç. Yoksulluk. Züğürtlük. * Rahne. * Kalbur ve elek gibi şeylerdeki küçük delik, gedik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük